Duygu Odaklı TerapiDuygu odaklı terapi, uygulanan ifade ve konuşma tedavi yöntemleri arasında yer alır. Duygular, insanın diğer insanlarla etkileşim kurmasını sağlar ve kişide bulunan psikofizyolojik değişiklikler olarak tanımlanır. İnsanda birçok duygu bulunur ve bazı duygular evrensel olarak kabul edilir. Bu duygular arasında üzüntü, mutluluk, tiksinme, kızgınlık, şaşkınlık, korku ve kınama yer alır. Duygular, kişinin anlatmak istediği bazı şeyleri mimiklerle ifade etmesine yardımcı olur. Beyin tarafından değerlendirilen durumlar, duyular sayesinde yüz ifadeleri olarak iletişime geçerken kendini belli eder. Bu süreçte, duygular sayesinde karşılıklı insanlarla ilişki kurulması, iletişim sağlanması, kişinin kendini doğru ifade etmesi ve farkındalık kazanması gibi faydalar sağlanır. Özellikle herhangi bir sıkıntı veya korku ile karşılaşıldığında, kişinin duygusunu yüzüyle ifade etmesi, karşısındaki kişiye gönderilen sinyaller açısından önemlidir. Duygu odaklı terapi, üç bölüme ayrılır: birincil duygular, ikincil duygular ve araçsal duygular. Bu bölümler, duyguların aktarımının öğretilmesini sağlar. Duygu Odaklı Terapi BölümleriBirincil DuygularBirincil duygular, kişinin herhangi bir olay karşısında içgüdüsel olarak verdiği temel yanıtlardır. Aniden ortaya çıkar ve hızla kaybolur. Genellikle örtülen duygular olarak kabul edilir. Örneğin, kişi öncelikle kırılma duygusu gösterirken, ardından duyulan öfke ile kırılma duygusu örtülür. Bu şekilde, kırılmanın yerini alan öfke ve kızgınlık sayesinde ilk duygu kapanır. İkincil Duygularİkincil duygular, kişinin yaşadığı ilk duyguları savunma mekanizması gereği ortaya çıkar. Genellikle toplumda kabul gören "erkekler ağlamaz, ancak sinirlenir" noktasında, aslında sinirlenmek ikinci duygudur. Özellikle toplumda erkeklerin zayıf yönlerini kapatmak için uygulanan baskı yöntemidir. Bu sebepten dolayı, kişinin ilk duygusunun yerine ikinci duygusunu yaşaması ile ikincil duygular öne çıkar. Araçsal DuygularAraçsal duygular, özellikle karşılıklı iletişimde karşımızdaki kişinin bizim istediğimiz yönde hareket etmesini sağlayan duygulardır. Kişinin karşısındaki kişiye göstereceği duygusal tepkinin o kişiye sinyal göndermesi ile onu yönlendirmesi üzerinde etkisi vardır. Örneğin, ağlama eylemi sırasında karşıdaki kişilerin kibar davranması durumunda ağlama eyleminin devam etmesi gibi belirtiler genellikle bilinçli olarak ortaya çıksa da bazı durumlarda bilinçsiz olarak da ortaya çıkabilir. Duygu Odaklı Terapi SüreciDuygu odaklı terapi süreci, duyguların keşfedilmesini içerir. Özellikle ikincil duyguların bastırması ile kaybolan birincil duygulara ulaşılması, kişinin problemlerinin kolayca çözülmesini sağlar ve farkındalık yaratır. Ayrıca, üzüntü duygusunun öfke ile bastırılmasının giderilmesiyle olumlu duyguların oluşturulması sağlanır. Kişide bulunan yıkıcı ve olumsuz düşüncelere ulaşılması ile uygulanan terapi sayesinde, o düşüncelerden ayrılarak olumlu duygulara yönlendirilir. Duygu odaklı terapi, aile bireyleri arasında yaşanan sorunların giderilmesinde, çocuklarla yaşanan problemler ve çocukların kendilerini ifade etmesine yardımcı olmak için kullanılan yöntemlerden biridir. Çocuk yetiştirme sürecinde, çocukların kaygı, kızgınlık ve utanma gibi duygularını bastırmadan onlara öğreterek samimi bir şekilde kendilerini ifade etmelerini sağlar. |
Duygu odaklı terapinin ikincil duyguları savunma mekanizması olarak ortaya çıkardığını öğrendim. Bu durumda, öfke veya sinirlenme gibi tepkilerimin altında farkına varmadığım birincil duygular mı yatıyor? Nasıl bu duyguları keşfedebilirim ve bunların üzerine çalışarak daha iyi bir farkındalık kazanabilirim?
Cevap yazMerhaba Ganiye,
Duygu odaklı terapinin ikincil duyguları savunma mekanizması olarak ele aldığını öğrenmiş olman, kendini anlamak için önemli bir adım. Evet, öfke veya sinirlenme gibi tepkiler genellikle altında birincil duyguları barındırabilir. Bu birincil duygular çoğu zaman üzüntü, korku veya hayal kırıklığı gibi daha derin ve genellikle farkına varılması zor olan duygular olabilir.
Bu duyguları keşfetmek için şu adımları izleyebilirsin:
1. Kendini Gözlemle: Öfke veya sinirlenme anlarında durup, bu duyguların hangi olay veya durumlardan kaynaklandığını dikkatlice düşün. Bu olayların seni neden bu kadar etkilediğini sorgula.
2. Duygularını Yaz: Hissettiklerini bir kağıda dökerek, hangi durumlarda hangi duyguları yaşadığını daha net görebilirsin. Bu, birincil duygularını fark etmene yardımcı olabilir.
3. Meditasyon ve Farkındalık Çalışmaları: Meditasyon ve nefes egzersizleri yapmak, zihin sakinleştikçe daha derin duyguları fark etmeni sağlayabilir.
4. Profesyonel Destek: Bir terapist veya danışmandan yardım almak, bu duyguların üzerine çalışmanı ve daha iyi bir farkındalık kazanmanı kolaylaştırabilir.
Bu adımları izleyerek, birincil duygularını daha iyi tanıyabilir ve öfke gibi ikincil tepkilerinin altındaki gerçek nedenlere ulaşarak daha sağlıklı bir duygusal dengeye sahip olabilirsin.
Sevgiler,